Milat Bülent Kılıç, Fizan Ekspresi’nde İran’daki devrimci eylemlerle ilgili gelişmeleri aktarmaya devam ediyor.
İran eylemlerinden bir slogan:
İşkenceciye ölüm! Ne şah olsun, ne rehber.
Mahsa Amini’nin ölümünün 40. gününde on binlerce insan mezarının başında toplandı ve görkemli gösteriler düzenledi. Hayatını kaybeden diğer vatandaşların da 40. ölüm günlerinde gösteriler oldu. İktidar eylemlerinin sona erdiğini her fırsatta dile getirse de bu gerçek değil.
Gençler mollaların sarıklarını düşürüp tekmeledikleri ilginç bir eyleme başladılar. Rejimin eylemcilere olan tepkisi sertleşmeye başladı. Artık gerçek mermiler kullanmaya başlıyorlar ve buna karşılık eylemciler de daha ciddi silahlar kullanmak üzere örgütleniyor.
Ülke genelinde grev ve iş bırakma eylemleri çok önemli olsa da henüz ortak bir kararla hareket edilebilmiş değil. Ülkenin güneyindeki petrokimya tesisleri haftalardır iş bırakarak molla rejimini zarara uğratıyor.
Eylemciler vatandaşları faturalarını ödememeye davet ediyor. Ödenen her faturanın rejimin kasasına girdiğini ve iktidarın bu paralarla ülkeden kaçacağını iddia ediyorlar. Molla rejimi de ödenmeyen faturalar sebebiyle elektrik veya su kesintisi gerçekleştiremiyor. Çünkü halkı daha fazla öfkelendirmekten çekiniyorlar.
Rapçi Tumac Salihi, molla rejimini eleştiren şarkılarıyla eylemin simgesi hâline gelmişti. Canını korumak için ülkeden ayrılmasına yönelik önerileri reddeden rapçi, molla rejimi tarafından gözaltına alındı. Eş zamanlı olarak rapçinin canını korumak için yurtdışında kampanyalar başlatıldı. Gözaltına alındıktan birkaç gün sonra molla rejimi tarafından işkenceye maruz kaldıktan sonra çekilen bir videosu yayınlandı.
Geçtiğimiz haftalarda Beluçlar’a düzenlenen saldırının etkileri hâlâ sürüyor. Molla rejimiyle bu zamana kadar büyük bir sıkıntı yaşamamış olan Beluçlar, kendi bölgelerindeki bir altın madenini basıp altınların sevkiyatını engelledi. Böylelikle molla rejiminin bu zamana kadar kendi topraklarında olmasına rağmen onlarla paylaşmadığı zenginliğe el koymuş oldular.
Rejim artık eylemcilere karşı çocukları askere alıyor. Ülke genelinde etnik bölünme olasılığından bahsediliyor ancak İran halklarının 43 yıldır ilk kez bu kadar yakın olduğunu söylemek mümkün. Direnişin bu kadar başarılı olmasını da tam olarak bu yakınlığa ve paylaştıkları ortak hedefe borçlular.